Toyota Corolla’nın yaklaşık 6 sene önceki ağızlara dolanan sloganı “ Benim babam Toyota gibi Adam “ cümlesini bugünlerde yad edeceğimiz kimin aklına gelirdi.
Evet Toyota Corolla makyajlanan yüzü ile, artık çok daha yakışıklı ve çok daha sportif. Hadi gelin hep beraber, geçtiğimiz haftalarda lansmanı düzenlenen eskiye göre bu yıllanmış Toyota’da neler değişmiş yada nelere hiç dokunulmamış hep birlikte göz atalım.
Aracın Ruhu ;
Araç makyaj aldığı için zaten en büyük değişimi ön profilinden almışa benziyor. Daha yatay bir profil sergileyerek,ızgaraların daha uzun ve belirgin olduğu ilk anda göze çarpan detaylardan. Araç öncelikle ruhundan hiçbir şey kaybetmemiş, 2 jenerasyon boyunca hiç Toyota ile karşılaşmayan bir kimse dahi, uzaktan baktığında bu araç olsa olsa Toyota diyebiliyor. Bu hem iyi hem kötü aslında.
+ İyi ; Aracın karakteristik dokusu ve ağırlığı korunmaya devam edinmiş. Babam gibi sloganı da yıllarca zaten hep buradan gelmedi mi? Arac bir japon devinin markası ancak ruhu evimizin tam ortasında. Emin olun bir çok kimsenin hayatından muhakkak bir Toyota hikayesi geçmiştir. Aile arabası, küçükken aileye katılan araç yada ilk alınan araç gibi
– Dezavantaj ise; Aracın yüzü eskimesine karşı uygulanan makyajın çok üzerinde zaman harcanmamış olması. Aslında bu birazda markanın, aracın yüzünde radikal değişimler yapmak istememesiyle direkt olarak bağlantılı olan konular.
Aracın en dikkat çekici detaylarından biri aslında ön tamponda ki oynanan detaylar ve gölge oyunlarına eklenen Led farlar ve Stop Led grubu aracı bambaşka bir boyuta taşıdığı kesin bir gerçek. Kesinlikle hissedilir bir sportif taze kan ön tarafa aktarılırken, araçta Krom detayların artmış olduğunu görmek, Premium algısını da bir yerde yakalayarak, aracın fiyatını etkilemeden, meraklısına en az maliyetle en iyi malzemeyi ulaştırmayı hedeflediğini söyleyebilirim. Ancak yukarıda da yinelediğim gibi, makyajdan ziyade, radikal oynamalar yaparak Corolla’nın havasını tamamıyla değiştirmelerini dilemiyorum da değil aslında.
Aracın içine bakacak olursak;
Öncelikle aracın içerisinde benim dikkatimi ilk çeken, sağ ve sol klima / havalandırma kanalları. Sportif ve dinamik kelimelerini doğrular niteliğinde. Bir önceki
nesli ile mukayese edecek olursak elbette makyajlama sırasında en büyük nasibini alan ikinci bir detay ise, multimedya sistemi. 7 inclik dokunmatik multimedya sistemine ek olarak, Analog kadranın arasına konumlandırılan 4.2 inclik bilgi ekranı, sürücüsünü sevindirecek nitelikte. Toyota Touch-2 sistemi olarak adlandırılan bu multimedya deneyiminize ek bir bedel ödeyerek ayrıca Navigasyonlu olan versiyona da sahip olabiliyorsunuz. Elektrikli direksiyon sistemine sahip aracın içinde kullanılan malzemenin kalitesi kesinlikle makul düzeyde. İleride trim problemi yaratacağı ilk izlenimde gözükmüyor. Ancak kullanım şartlarına bağlı olarak bunların değişebileceğini hatırlatmakta fayda var. Sedan karosere sahip bu aracın 120 km hız üzerlerinde, kabine ses aldığıyla ilgili bilgiler bize ulaşsa da, yol aracıyla kendimiz test etmediğimiz süre bu bilgiyi sadece doğrulanmamış bir kaynak olarak sizlere iletebiliyoruz.
Aracın motor seçeneklerine nokta dokunuş yapılmadığını ayrıca belirtmekte fayda var. 1.4 Litre turbo dizel 90 HP motorun yanı sıra , bir adet 1.33 ve 1.6 olmak üzere iki de benzinli motor yer almaktadır. 1.4 Litrelik motorda otomatik şanzıman kullanılırken, 1.6 Litrelik 132 HP benzinli motorda manual ve otomatik şanzıman seçenekleri karşımıza çıkmaktadır.
452 Litre bagaj hacmine sahip Toyota Corolla 1.33 motoruyla birlikte yaklaşık 1200 Kilogram ağırlığa sahip olduğunu belirtmekte ayrıca fayda var.
Toyota için çok söylenecek bir şey yok aslında. Aracın fiyatı bir önceki neslinin fiyatına göre hemen hemen aynı kalacağı gelen bilgiler arasında. Haziran sonu, Temmuz başı gibi görücüye çıkacak olan Toyota Corolla’yı uzun vadede kullanmak için alacaksınız, muhtemelen evladiyelik çeyrek yüzyıl kullanılabilecek araçlar arasına çok rahatlıkla koyabilirsiniz.
Nihayetin de;
Gönül isterdi ki , artık 4D den vazgeçilsin. Şanzıman kombinasyonları üzerinde yeterince çalışma yapılsın. Radikal değişimler yer alsın. Ancak bazen her zaman bunlar mümkün ne yazık ki olamıyor. Hele ki aracın satış fiyatını hiç oynatmadan, radikal değişimlere gitmekte, otomobil üreticilerinin işine haklı olarak gelmiyor. Ancak yukarıda da belirttiğim gibi ” Toyota Corolla’yı uzun vadede kullanmak için alacaksınız, muhtemelen evladiyelik çeyrek yüzyıl kullanılabilecek araçlar arasına çok rahatlıkla koyabilirsiniz. ”